01 Tem

Zamanın Ruhu… Yılın Ortası

Takvimler 1 Temmuz’u gösteriyor, bu sizin için ne ifade ediyor? Geçmişi, geleceği, yaptıklarınızı, yapacaklarınızı, yaz sıcaklarını, denizi, yaylayı, tatili, iş dünyasındaysanız dönem sonunu, gül bahçeniz var ise reçel zamanını ya da bambaşka şeyleri… Benim penceremden, yılın tam ortasında olduğumuzu, kalan yarısına dair vizyonumu gözden geçirmeyi ifade ediyor.

Bankamdan emekli olup, kendi işimi yeni kurduğum günlerde, Sabri hocamı ziyarete gitmiştim. Sohbetimizin bir aşamasında bana neden hala çalıştığımı sormuştu. Açıklamalarım devam ederken meraklı gözlerle başka bir cevap beklediğini anlamıştım ve sözü ona bıraktığımda şu cevabı almıştım: “Sen, faideli işleri bulmaz isen, faidesiz işler seni bulur!” Evet, özümdeki sebep buydu… O gün bugündür, başucu sözlerimden biri olmuştur.

İşte yılın tam ortası, kendimle çalıştığım, faideli-faidesiz işlerimi gözden geçirdiğim bir dönem benim için. Açarım kişisel gelişim defterlerimi, notlarımı, başlarım üzerinde çalışmaya, özdeğerlendirme yapmaya. Bu bana ne sağlıyor? Kendimle, yaşamımla, hedeflerimle, potansiyelimle hizalanmamı sağlıyor.

Bugünlerde kurumsal dünya, ilk yarıyıl bütçe ve performans değerlendirmelerine başlamış durumda. Pek çok insanın yakındığı, rahatsız olduğu performans sistemleri, kurumların içinde soğuk savaş rüzgarları estiriyor. Bu sistem kime ve neye hizmet ediyor? Biraz abartılı da olsa pozitif anlamda pek de bir şeye hizmet etmediğini, negatif anlamda bir sürü şeye hizmet ettiğini, bu alanda acil ve önemli bir dönüşüme ihtiyaç olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu dönüşümde ana konu, bireyin özdeğerlendirme bilincine, kurumun ise insan tasarımına uyumlu gelişimi destekleme sistemine geçmesidir. Bu da koçluk ile yapılandırılmış Kurumsal Gelişim Programları ve özünde koçluk yaklaşımları/sistemleri ile mümkündür.

İnsan doğallıkla gelişim, dönüşüm varlığıdır. Bu süreçte kendini derinden tanıması, vizyon belirlemesi, sonra da bu vizyona yönelik harekete geçmesi mümkündür. Yeter ki tüm bu süreç bireyin özgün doğasına uyumlu gerçekleşsin. Yılın ikinci yarısına başlangıç bu bağlamda anlamlı zamanlardır. Yönetim gurularından Peter Drucker’ın şu sözleriyle işaret ettiği gibi;

  • Gideceğiniz yeri bilmiyorsanız vardığınız yerin bir önemi yoktur.
  • Geleceği tahmin etmenin en iyi yolu onu planlamaktır.
  • Kendinizden çok şey talep etmelisiniz. Çünkü gelişmenin yolu budur. Kendinizden fazla bir şey beklemezseniz bodur kalırsınız. Kendinizden çok şey beklerseniz dev bir boyuta ulaşırsınız.

Zamanın ruhu, yılın ortasını işaret ediyorken, kendimizden çok şey talep ettiğimiz, potansiyelimizi keşfedip, gerçekleştirdiğimiz günlerimiz olsun, hep birlikte. Her birimizin, her takımın, her kurumun, ülkemizin ve dünyamızın buna ihtiyacı var!

Çakır Dilek Yunar