Odağınızda Ne Var, Ne Çok?

Güne kendime bir soru ile başlarım; bugün odağımda ne var? Ve 10 dakikalık çalışmamda, odağıma alacaklarımı belirlerim.

Günlük yaşamda acil-önemli yapılacaklar ile bir o kadar da acil olmayan ve bizim için önemli olan (daha ziyade BEN alanımıza giren, yapmaktan zevk aldığımız şeyler) yapmak istediklerimiz var. Günün sonunda zihnimiz öz değerlendirmeye geçtiğinde yapılması gerekenler ve yapmak istediklerimizin memnun edici bir kısmını yapmışsak, kendimizden ve yaşamdan tatmin oluyor, şükran ve huzurla doluyoruz. Eğer yapamamışsak tadımız tuzumuz kaçıyor, yorgunluk, eksiklik, yetişememişlik, tükenmişlik gibi negatif duygu ve düşüncelerle dolup taşıyoruz.

Bir yandan kendi düşünce ve inançlarımızla, diğer yandan içinde bulunduğumuz çevrenin de etkisi ve alışkanlıklarımızın gücü ile yoğun bir meşguliyet halindeyiz. Bunlarla örüntülü bilinçaltımız bizi yönetirken, dikkat dağıtıcıların da sel gibi üzerimize geldiği, özellikle teknolojinin bölücü ve dağıtıcı etkisinin her geçen gün arttığı bu çağda, ODAK kavramı daha da önemli hale geliyor.

İyi haber, yapılan pek çok araştırma, beynin plastisite özelliği olduğu ve geçmiş dahil olmak üzere tüm şartlanmalarımızın kolaylıkla ve hızla değiştirilebileceği yönünde.

Deepak Chopra’ya göre değişim için doğal bilincimizin iki niteliği var. ODAK ve NİYET.

Niyet ile istediğimiz şeyi detaylı olarak vizyonlamak, sonra da buna odaklanarak enerji ve dikkatimizi vermek. Bunlardır isteklerimizi hayatımıza getiren…

Odak deyince aklınıza gelen, gözünüzün önünde canlandırdığınız ilk şey nedir? Benim gözümün önünde bir fotoğraf makinesi beliriyor. Etrafta fotoğraflanabilecek çok şey var ve fotoğrafçı bu bir sürü şey arasından seçim yapıp, objektifini/odağını onlardan birine yönlendiriyor. Tüm odağını O’na verip -hatta nefesini bile tutup- deklanşörüne basıyor. Odaklanmak; içinde bulunduğumuz AN’da, tüm dikkatimizi odaklandığımız şeye kanalize etmemizdir. Dolayısıyla ne geçmişte, ne de gelecekte, sadece şimdide, AN’dadır ve tüm dikkatimiz odağımızdadır.

Erickson Koçluk Okulumuzun kurucusu Marilyn Atkinson, “Odağınıza neyi alırsanız ondan sonuç alırsınız” der. İspatımız da hazır; bir an için geçmişe dönüp, yaşamlarımıza baktığımızda, neleri istemiş ve ulaşmışsak, yeterince odaklandığımızı; neleri istemiş ve ulaşamamışsak, yeterinde odaklanmadığımızı görürüz. Odaksız istek, sadece bir temennidir.

Her gün 10 dakikacığınızı kendinize, bu konuya ayırabilir misiniz?

Bakın bakalım, yaşamınızda neler olsun istiyorsunuz?

Odağınızı, olmasını istediğiniz şeylere ne kadar yöneltmiş durumdasınız?

Odağınızı, niyetlerinize çevirin ve tüm dikkatinizi onlara verin.

NİYET ve ODAK karşılaşınca kutlanacak sonuçlar yaratır!

Çakır Dilek Yunar