Hayal Kurmanın Sihirli Gücü

Öncelikle sizlere bir kaç sorum olacak;

• Hayal kurmak sizin için ne demek?
• Ne kadar hayal kurarsınız? Peki, ne kadar özgürce?

Hayal kurmak eğitim hayatımızda yeterince yer bulmadığı gibi, toplumsal algımızda da hayalin gereksizliğine, boş işler olduğuna inandırıldık. Oysa beyin bilimcilerine göre hayal kurmak beynin potansiyelini gerçekleştirebilmesinin anahtarıdır. Einstein’in bu konuya ışık tutan bir sözü vardır; “Mantık sizi A noktasından B noktasına götürür. Hayal gücü ise her yere.” Bilim insanlarının da kastettiği bu olsa gerek.

Benim için hayal kurmak; dilediğim konuda, beyin atölyemin sunduğu sonsuz seçenekler arasında ne istediğimi aramak, seçtiklerimi deneyimlemek ve sonunda kendim için en iyisini, en uygununu seçme özgürlüğüne ulaşmaktır. Mesela, bankamdan sistem gereği emekli edilen, diğer taraftan bildiğiniz gibi hayat boyu çalışmayı isteyen ben, önceleri iş olarak ne yapacağımı bilememiştim. Sonrasında ise elimdeki tek seçeneğin yani bankacılığın ötesini hayal etmeye başlamıştım ve nihayetinde görünenin ötesinde bir çok seçeneği keşfetmiş ve kurumsal eğitmen ve koç olmaya karar vermiştim. Çevremin “gül gibi mesleğin var, bu da nereden çıktı?” dediği bu seçenek hayal gücümün hediyesiydi.

Hayal kurmayı beyaz bir güvercine, inanç ve düşünce kalıplarımızı ise o’nun altın kafesine benzetiyorum. Güvercinin kanatları uçmak için yaratılmıştır ama mantığın altın kafesi onu kilitli tutar. İnsan hayal eder ama mantığı “senin uçman mümkün değil, bu sadece hayal” der. O zaman da bu hayal, sihirli gücünü var edemez.

Beynimiz zengin bir tasarım atölyesi gibi emrimize amade, hayaller kurmamızı bekliyor. Hayal gücümüzü özgürce kullandığımız ve bunun sihirli gücünü yaşadığımız günlerimiz bol olsun!

Çakır Dilek Yunar